Cildimizin sebum üretiminin neden olduğu siyah noktalar hepimizin en büyük problemlerinden biridir. Ama gene de onlardan kurtulmak için yapılacak birkaç şey vardır.

• Alfa hidroksi asitler siyah noktalara karşı savunmanın en büyük yardımcısıdır. Cildi nazikçe eksfoliye ederek hücrelerin çoğalıp gözenekleri tıkamasını engeller.

• Gözenek bantları ile ilgili pekçok karmaşık yorum mevcuttur. Kimi insanlar severken kimi de cildini soymaktan başka işe yaramadığını söylemektedir. Hassas bir cilde sahipseniz kesinlikle bu bantlardan sakınmalısınız.

• Herhangi bir parfümeriye gidin ve salislik asit içeren bir temizleyici satın alın. Cildinizdeki fazla sebumu yok edecek ve gözeneklerinizin tıkanmasını engelleyecektir.

• Çok inatçı siyah noktalar dermatologlar tarafından yok edilir.

• Retin-A ise siyah noktaları yok edebilecek diğer bir içeriktir. Hidroksi asitlerden daha güçlüdür ve siyah noktaları yok ederken hücre yenilenmesini de hızlandırır. Böylece hücrelerin gözeneklerinizi tıkama şansı azalır.

• Siyah noktalardan kurtulmak için evde uygulayabileceğiniz pek çok reçete mevcuttur. Limon suyunu badem yağı ve gliserin ile karıştırın. Yüzünüze uygulayın.

• Koyu kıvama gelinceye kadar yumurtanın beyazını çırpın. Bir çay kaşığı bal ilav edin ve pamuklu bez yardımı ile gerekli bölgeye uygulayın. Yarım saat bekletin ve ılık su ile durulayın.

>>>>Haberin Devamı >>>>>

Güneşin kurutucu etkisi ve iyotlu deniz suyu yazın akneyi aklımızdan çıkarır. Ama sonbahar ve kış, aknenin çoğaldığı dönemlerdir. Pek çok şey aknenin türüne bağlı olsa da, ultraviyole ışınlarının etkisi cildi kurutup, yağ üretimini düzenliyor. Bu yüzden sonbahar ve kış aylarında da solaryuma girerek aynı etkiyi yaratabiliriz. Gençlerde görülen akne, ergenliğin ilk dönemlerinde, vücutta gelişim ve değişimler başladığı sırada ortaya çıkıyor. Bu durum, bir dizi hormonal dengesizliğe bağlı. Doğal olarak bu gibi hormon dengesizlikleri yetişkinlerde de görülebiliyor. Örneğin, adet döneminde ortaya çıkan sivilceler bu tür bir dengesizlik sonucudur. Diğer bazı durumlarda ise, akne oluşumu, kortizon ya da B12 vitamini içeren ilaçlar, ya da dışarıdan uygulanan vazelin preparatları ve bitkisel yağların uzun süreli kullanımına bağlı.

TEMİZLİK NASIL OLMALI?
Cilt temizliği, sabahları derinin salgılarını harekete geçirmek; akşamları ise, gözeneklerde birikmiş kir zerreciklerinden kurtulmak için mutlaka yapılmalı. Cildinizin haftada 2-3 kez, tüm yağ kalıntılarını alacak bir maskeye de ihtiyacı vardır. Aynı zamanda cildi derinlemesine nemlendiren bir maske seçmeye özen gösterin.

10 DAKİKALIK BİR BUHAR BANYOSU
Haftada 1 kez, buhar banyosu hazırlayın. Gözeneklerin genişlemesini sağlayacağından, siyah noktalardan kurtulmanız kolaylaşacaktır. Başınızın üzerine bir havlu örterek, yarıya kadar kaynar su doldurduğunuz bir tencerenin üzerine eğilin. 10 dakika sonra, yüzünüzü kurulayın ve siyah noktaları sıkın. Bu işlemi yaparken, ellerinizin temiz olmasına dikkat edin. Parmak uçlarınıza sargı bezi sarıp noktaları sıkabilirsiniz. Ama sıkmakta zorlanırsanız fazla üstelemeyin. Cildiniz tamamen kuruduğunda tekrar buhara tutun. İşlem sona erdiğinde yüzünüzü bir tonikle dezenfekte edin.

HERKES İÇİN GEÇERLİ ÖNERİLER

Gençler arasında özellikle yaygın olan bu problemin çözümünde, cilt tipleri farklı olduğundan, kızların ve erkeklerin uygulaması gereken kürler de farklı. Ancak yine de, her iki cinsin de uyması gereken bazı kurallar var.

1. Doğru ve hijyenik temizlik: Cildi fazla hırpalamadan düzenli olarak yıkayın. Cildi fazla kurutmamak için pH değeri derinin doğal pH'ına yakın (5.5 civarında) bir temizleyici kullanılmalı. Daha da derinlemesine bir temizlik isteniyorsa, her 3-4 günde bir, gözeneklerde biriken yağ ve tozu alan kil maskesi uygulanabilir.

2. Beslenmeye dikkat: Çikolata ve şarküteri ürünleri sivilce yapar görüşü, çok yaygın fakat çürütülmüş bir iddia. Son araştırmalar, beslenmenin akne üzerinde doğrudan etkisi olmadığını gösterse de, üzerinde durulması gereken önemli bir nokta var: Meyve ve sebze açısından zengin, sağlıklı beslenme cildin en önemli dostu.

3. İyi dinlenin: En iyi güzellik kürü uyku. Stresten uzak bir ortamda dinlenebilmek çok önemli. Özellikle gecede en az 7-8 saat uyumak şart. Uykunun hormonal aktiviteyi düzenlediği herkesçe biliniyor.

4. Ellerinizi yüzünüzden çekin: Cilde zarar vermeksizin yok edilebilecek siyah noktalardan farklı olarak, kançıbanları asla sıkılmamalı. Aksi halde, iltihaplı enfeksiyon, ardında bir yara ve iz bırakarak yayılabilir.

5. Uzmana görünün: Kış gelip de akneler belirmeden önce mutlaka dermatologunuzla görüşün. Çünkü, yaz aylarında kuruyup hassaslaşan cildiniz, tatil öncesinde uyguladığınız akne tedavisini tekrarlamanızdan zarar görebilir.

6. Bitki çayları da işe yarıyor: Her gün organizmayı temizleme özelliği taşıyan bir bitki çayı içmek cildinize faydalı olacaktır. Özellikle ıhlamur ve rezene içeren çayların çok yararını görürsünüz.



KIZLAR İÇİN BAKIM

Pudra ve allıktan uzak durun: Cildi çabuk sivilcelenenler makyaj yapmaktan vazgeçmeli. Tabii biraz rimel ve bir parça ruja değil sözümüz. Herşeyden önce, hijyenik nedenlerle allık ve pudra kullanmaktan vazgeçmeli. Zaten aşırı salgılanan yağ ile dolmuş gözenekler, makyaj malzemeleri kullanılınca iyice tıkanıyor. Bunun yanında, estetik bir neden de var: Makyaj, kusurları gizlemek yerine çoğu kez daha da belirginleştiriyor. Az yağlı bir fondöten seçin. Makyajsız yapamayanlar hafif bir fondöten kullanabilir. Ancak, yağlı ciltler için özel olarak geliştirilmiş, siyah nokta oluşumuna neden olmayan (gözeneklerde birikecek madde içermeyen) bir malzeme seçilmeli.

Akne ve aşırı kıllanma: Akne yanında aşırı kıllanmadan da şikayet eden genç kızlar, antiandrojen hormonlar içeren doğum kontrol haplarından faydalanabilir. Ancak bu hapların 16 yaşın altındakilerce alınması sakıncalı olacaktır.

ERKEKLER İÇİN BAKIM

Hijyene daha fazla özen: Ergenlik çağındaki erkekler, katıldıkları sportif faaliyetlerin yoğunluğu yüzünden, yaşıtları olan kızlardan daha fazla terlerler. Bu bakımdan, hijyene özel bir önem vermeleri şarttır. Terlemenin ardından yüzün mutlaka yıkanması ve akneye karşı dezenfektan uygulanması gerekli.

Erkeklere özel kozmetikler: Bazı ilaç firmaları, akne tedavisi ilaçlarında, kızlar ve erkekler için ayrı formüller uyguluyor. Genç kızlara uygun olan ilaçlar daha hafif. Erkeklerin kendileri için hazırlanmış formülleri kullanmaları daha iyi sonuç veriyor.

Sık sık tıraş olun: Sakal uzamaya başladığında, kıllar, akne iltihabının artmasına neden olabiliyor. Bu yüzden sık sık tıraş olmak gerekli.

Tıraş sonrası bakım: Kullandığınız after shave parfüm içermemeli. Akneli cilt, after shavelerin içerdiği alkole karşı oldukça duyarlı. Akne kremlerinde az miktarda bulunan alkol, cildin pul pul dökülmesine ve kurumaya neden olabilir. En iyisi alkolsüz tonikleri tercih etmek.

Akne artık sorun değil.
Aknelerin ilginç bir öyküsü var. Genellikle ergenlik çağındaki erkek ve kızların yüzleri sivilcelerle doluyor. Özellikle de delikanlı adayları tam karşı cinse ilgi duymaya başladıkları dönemde yüzlerinde beliren sivilceler yüzünden sıkıntı çekiyorlar. Ergenlik çağı sivilcelerine o dönemde vücuttaki hormon dengelerinin değişmesi neden oluyor. Akneler, yetişkinlerin de de en büyük sorunlarından biri. Yüzde, boyunda, omuzlarda ve sırtta çıkan sivilcelerden kurtulmak elbette mümkün. Aknelerin oluşmasında yağlı cilt ve bakteriler etkili. Bu nedenle, aknelerden yakınan bir kişinin öncelikle hayvansal yağlardan uzak durması gerek. Bu arada bağışıklık sistemini güçlendiren yiyeceklere ağırlık vermeli. Yağ ve şeker miktarı fazla olan hazır yiyecekler, akneleri çok iyi besler. Derinin doğal koruyucu yağı olarak bilinen sebumun üretimini azaltır. Çikolata, dondurma, sosis ve dondurulmuş hazır et yemekleri aknelerden yakınan kişiler için zararlı. Buna karşılık bol bol yeşil sebze ve narenciye türü meyveler yenmeli. E vitamini alabilmek için de sıvı yağlar kullanılmalı.

Hormon dengesi

Aknelerin hormon dengesizliğinin bir sonucu olduğunu belirtmiştik. Vücuttaki hormon dengesini düzene sokmak için her gün lahana yenmeli. Bu sebze ayrıca bakterileri öldüren sülfür içerdiği için de aknelere karşı güçlü bir savunma silahı sayılıyor. Mango, kiwi ve ananas gibi tropikal bölge meyveleri de çok yararlı. Tuz katılmamış sebze suları, çiğ meyve ve sebzeler ve salatalarla beslenilmeli. Akne ciddi bir sorun olursa mutlaka bir deri uzmanına baş vurulmalı. Ancak gerekli önlemler alınırsa, aknelerden doktor tedavisine gerek kalmadan kurtulmak mümkün.

Tedavi mümkün

Cilt uzmanları, aknelerin her zaman tedavi edilebileceği kanısındalar. Aknelere karşı kullanılan antibiyotikler yararlı oluyor. Ancak rasgele bir antibiyotik kullanmak yanlış. Cilt uzmanının önereceği antibiyotikler etkili olur. Ayrıca cilt uzmanları, hormon ve A vitamini alınmasını önerebilirler. Yiyeceklerin aknelerin kesin nedeni oldukları iddia edilemez. Ama çikolata yedikten sonra yüzde sivilceler çıkarsa, yiyeceklerin de akne nedenleri arasında sayılması gerektiği söylenebilir.

Sizi aynalara küstüren o minik sivilcelere savaş açın. Pahalı kozmetik ürünleriyle değil basit önlemlerle bu sorundan kurtulun. Doğru önlemleri alırsanız, o sivilcelerden eser kalmayacak.

Savaşa başlayın

Aknelere karşı savaş açıldığı zaman şunlara dikkat edilmeli:

Her gün 500 mcg A vitamini alınmalı. Kızlarda Adet öncesinde ortaya çıkan aknelere karşı da adet kanamaları başlamadan 10 gün önce, her gün düzenli olarak 50 mg B6 vitamini alınması doğru olur. Bu arada cildi çay ağacı yağıyla temizlemeli ayrıca bir kase yoğurda bir çay kaşığı deniz tuzu ilave ederek bu karışım cilde sürülmeli. Banyodan ya da duştan sonra vücut sırt fırçası ya da keseyle temizlenmeli. Güneşin zararlarından söz ediliyor ama aknelere karşı güneş banyosunun son derece yararlı olduğunu belirtelim. Güneşteki mor ötesi ışınların akneleri yok ettiği biliniyor.

>>>>Haberin Devamı >>>>>

Temizlenmeyen cilt belli bir süre sonra ölü hücrelerle kaplanır. Ciltte biriken ölü hücreler derinin kalınlaşmasına neden olur. Bu sebeple oksijensiz kalan cilt, cansız ve hastalıklı görünür. Cildi temiz tutmak, ölü hücrelerden arındırmak cildin taze ve genc kalmasına yardımcı olur. Bu bilgilerden yola çıkarak cildimizi haftada 1 – 2 kez ölü hücrelerden arındırmak faydalıdır. Cilt temizliği için iki yöntem kullana bilirsiniz.

Buhar Banyosu
Cildin nefes almasında önemli bir katkısı olan buhar banyosu haftada bir kez mutlaka uygulanmalıdır. Bu uygulamanın faydaları; gözenekleri acar siyah noktaların cildinizden temizlemenize zemin hazırlar.Buhar banyosu maliyeti en az olan uygulamadır.

Üst yüzeyi geniş bir kapta yaklasık 1 litre kadar su kaynatın.Kaynayan suyu ocaktan aldıktan sonra başınızın üzerine bir bez örterek,kabın üzerine eğilin. Yaklaşık 10-15 dakika sonra uygulamayı sonlandırın.Yüzünüzü temiz bir havlu ile kurulayıp cildinize uygun bir tonik sürün.

Peeling
Cildi en hızlı ve en kolay arındırma yoludur.Peeling; kıvamlı içinde tanecikleri olan ürünlerdir.

Uygulamaya başlamadan mutlaka cilt ılık suyla yıkanmalı, gözenekler acılmalıdır. Daha sonra peeling yeterli miktarda alınarak yüze uygulanmalıdır. Cilde dairesel hareketler ile ürün iyice uygulandıktan sonra ılık su ile yüz yıkanmalı ve kurulanmalıdır.(Cildinizin tipine göre yağlı olan bölgeler de uygulama daha fazla olmalıdır.)

Maske
Cildi derinlemesine temizlemenin en etkili yoludur. Cilte siyah noktaların oluşumunu azaltır,gözenekleri temizler,cildi sıkılaştırır.Uygulanmasına gelince;

Her zaman oldugu gibi işleme başlamadan önce yüzümüzü ılık su ile yıkayalım.Temiz bir havlu yardımıyla kuruladıktan sonra Maskemizi yüzümüze bir tabaka halinde sürelim.Maskenin kullan süresi seçtiğiniz ürünün kullanma talimatında belirtilmiştir. Mutlaka o süreye uyun. Daha sonra cildinizi ılık su yardımıyla dairesel hareketlerle iyice temizlyin.

Not: Maske yada peeling uygulamalarından önce buhar banyosu yaparsanız.Cildini yaptıgınız uygulamaya daha iyi cevap verecektir.

>>>>Haberin Devamı >>>>>

Cilt Tipleri

Normal Cilt
Görünümü şeffaf, gözenekleri kapalı, lekesiz ve problemsiz bir cilt. Hafif bir bakımla doğal güzelliğini korur. Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, alkol oranı normal bir tonik ve su içerikli hafif bir nemlendirici.

Karma Cilt
Alın, burun ve çene yağlıdır. Yani yüzde T şeklinde bir yağlanma görülür. Yağlı olan kısımlarda siyah nokta, yağ butonları, açık gözenekler bulunabilir. Yanaklardaki gözenekler ise kapalıdır. Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, düşük alkollü tonik, cildin durumuna göre nemlendirici ve eğer gerekiyorsa göz çevresi için krem.

Kuru Cilt
İnce bir üst deriye sahip, gözenekleri ufak ve kapalı cilt. Ancak yağ salgılanması normalin altında olduğu için görünümü mattır ve pul pul kalkmalar görülür. Cilt gergindir fakat çabuk kırışır. Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, alkolsüz tonik, yağ içerikli nemlendirici, besleyici gece kremi, göz çevresi kremi ve nemle yağ depo edici maskeler.

Yağlı Cilt
Görünümü parlak ve yağlı, gözenekleri açık bir cilt tipi. Gözeneklerin içi genellikle dolu, siyah noktalı ve sivilceli olabilir. Yağlı cildin akne problemini önlemek için çok dikkatli bir günlük temizlik programı uygulanmalıdır. Kullanılacak ürünler: Jel tipi temizleyici, alkollü tonik, su içerikli nemlendirici ve sarkmayı önlemek için temizleyici ve sıkıştırıcı maskeler.

Eğer Yağlı Cilt Sivilceliyse
Sivilce, siyah nokta ile kapalı olan gözeneklerden fazla yağ salgısının dışarı çıkamayıp, olduğu yerde birikmesiyle oluşur. Yağlı ciltlerde kullanılacak ürünlerin özenle seçilmesi şarttır. Kullanılacak ürünler: Antiseptik sabun (kükürt, kafur, katran içeren ürünler)

Eğer Yağlı Cilt Hassa İse
Genişlemiş gözenekler, zaman zaman kırmızı lekeler görülür. Hassasiyetinden pul pul kalkabilir. İç ve dış etkenlere karşı duyarlıdır. Kaşıntı ve yanma görülebilir. Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, kesinlikle alkolsüz tonik, alerji giderici kremler ve genelde cildin susuz yapısı olduğu için su içerikli hafif nemlendiriciler.

Olgun Cilt
Hücrenin yaşam ritminin yavaşlaması sonucu oluşan bir cilt tipidir. Ölü hücreler kat kat yığılarak sonuçta cilde kaba bir görünüm verir. Yağ hücrelerinin daha yavaş çalışmaları ise derin çizgilere ve gevşemeye neden olur. Sürekli bir nemlendirici kullanılmazsa deri kurur ve kırışır. Kullanılacak ürünler: Kipozom ve vitamin E içeren kremler, alkolsüz tonik, alerji giderici kremler ve genelde cildin susuz bir yapısı olduğu için su içerikli hafif nemlendiriciler.

>>>>Haberin Devamı >>>>>

Vücudun sağlığı için alınan besinler kadar, uykunun da önemi büyüktür. Kimi zaman üst üste içilen birkaç bardak çay ve kahve, kimi zaman etraftaki ses ve gürültü kimi zaman da kafalardaki küçücük bir problemin büyütülmesi bütün geceyi uykusuz geçirmenize neden olur. Uyumakta güçlük çeken insanlar, iyi uykunun kurallarına uyduklarında bile, zaman zaman uyku problemleri yaşamaya devam edebilirler. Eğer sizinde akşamları erken yatmanıza rağmen uykunuz bir türlü gelmiyorsa; gece geç saatlerde, hatta sabaha kadar gözünüzü kırpmadan oturup televizyondaki tüm programları izliyor ve bir türlü uyuyamıyorsanız önerilerimizi mutlaka uygulamalısınız, sorununuz tamamen ortadan kalkmasa bile en aza inecektir...

Uyumanıza Yardım Edecek Yöntemler:

- Yatağa uykunuz gelmediği sürece girmeyin, bu durumda yaşayacağınız "acaba uyuyabilecek miyim?" kaygısı uykuya dalmanızı daha da güçleştirecektir.
- Öğle uykusundan kaçının. Öğlen uyusu, uyku birikimini azalacağından gece uykunun gelmesini geciktirir ve uykusuzluk çeken insanları olumsuz etkiler.
- Çok sıcak ve çok soğuk yiyecekler veya kafeinli içecekler uykunuzu kaçırır. Uyumak için bir bardak ılık süt veya ıhlamurla birkaç bisküvi yemeyi tercih edebilirsiniz.
- Akşam saatlerinde yenilen aşırı miktarda yemek veya uyku öncesi aşırı miktarda sıvı alınması mideyi rahatsız ederek, uykuya geçişi zorlaştırır.
- Sigaranın uyku bozukluklarına yol açtığını ve nikotinin tüm sinir sistemini etkilediğini unutmayın.
- Uyku ortamının fiziksel şartlarına dikkat edin. Işık, gürültü, yattığınız zemin veya oda ısısı uykuya dalmanızı etkileyen faktörlerdir ve bunlar kişiye göre değişir. Siz kendinize en uygun fiziksel ortamı tespit etmeli ve bu ortamda uyumaya çalışmalısınız.

>>>>Haberin Devamı >>>>>

Kilo vermek isteyip yanlış egzersiz ve yöntemler uygulayanlar vücutlarına zarar verecebiliyorlar, bu nedenle zayıflama yolunda ilerlerken aşağıdaki konulara dikkat etmek gerekiyor.

Sauna: Vücuttaki su kaybına neden olur ve bu da yağ yakımını daha fazla zorlaştırır. Diüretik ilaç ve çaylar: Diüretik maddeler veya çaylar, bilinenin aksine vücuttaki yağı yakmaya neden olmaz. Vücut suyunun idrar yoluyla vücudun dışına atılmasına yardımcı olur.

Aç kalmak: Yeterli ve gerekli gıda maddelerini almadan uygulanan yöntemler, vücuttaki kas kütlesinin azalmasına sebep olurken, yağ kitlesinde bir değişim görülmez. Kaslar vücudun yağ yakan fabrikaları olduğuna göre, yağ yakmak için kas kitlemizi kaybetmemiz gerekmektedir. Masaj: Dolaşım sistemini ve kaslardaki gerilmeleri rahatlatmak için uygulanan manüpilasyonlar, vücudumuzdaki yağı yakmayacağı gibi, vücut yağını bir yerden bir yere de taşımaz.

Karbonhidratsız beslenme: Karbonhidratlar, suyu vücutta tuttuğu için, şişman insanların yememesi gerekir. Önemli olan kilo kaybı değil yağ kaybı olduğuna göre, karbonhidratsız vücudun yağ yakmayacağı bilinmelidir.

Yüksek tempolu egzersizler: Yüksek tempolu egzersizler, vücutta yağdan çok karbonhidrat yakacağından uygulaması yanlıştır.

Ağırlık çalışmaları: Ağırlık çalışmaları yağ yakılmasını sağlamaz, ama kas kitlesini reaksiyona geçireceği için yağ yakmada destekleyici bir faktör oluşturur.

Kısa süreli diyetler: Kısa süreli diyetlerle vücudumuzda yağ yakılmasını sağlamayacağı gibi, diyeti bırakıldığında da vücuttaki yağ artışını hızlandırır. Vücudun sağlıklı olarak yağ yakabilmesi için egzersizin ve doğru beslenme gerekir.

>>>>Haberin Devamı >>>>>

Kimisi diyet yapıyor, kimisi egzersiz. Bazısı ikisi de yapmak zorunda, diğerlerinin ikisine de ihtiyacı yok. Ortak yanları, herkesin onlara hayran olması ve formlarını korumak için bazı şeylere dikkat etmeleri...

Evdesiniz ve televizyon seyrediyorsunuz. Daha doğrusu, kumanda elinizde, o kanal, bu kanal dolanıp duruyorsunuz. Seyredecek hiçbir şey bulamıyorsunuz ama kabul edin, durakladığınız iki an var: Birincisi abuk sabuk paparazzi programlarından birinde, beğendiğiniz birinin adı anıldığında, bir de Fashion TV'ye geldiğinizde... Bir yandan bu kanalda takılmak istemiyor, diğer yandan da bu havalı kadınları, hoş hoş giysiler içerisinde görüp iç geçiriyorsunuz. Eğer bu kadınlar ne yapıyor da böyle ince kalıyor diye kendi kendinize eko yapıyorsanız, sizin için araştırıp bulduğumuz manken sırlarına bir göz atın derim.
Nefis bir vücut için bir besin adı vermek gerekirse, doğrudan soya diyebilirsiniz. Üstelik soya, sadece hayalini kurduğunuz o harika vücuda kavuşmanızı sağlamaz, aynı zamanda içerdiği güçlü antioksidanlar sayesinde, serbest radikaller nötralize edilir.

Yapılan araştırmalar, acılı, biberli, salsa soslu, zencefilli ve hardallı yemeklerin kişinin metabolizmasını hızlandırdığını gösteriyor.

Çekirdekli sebze ve meyveleri tercih edin ve bu besinleri tüketirken, çekirdeklerini de yiyin. İçerdikleri lif açısından çekirdekler son derece zengindir ve besinlerin vücut tarafından emilimine yardımcı olur. Ayrıca sindirim için de son derece yararlıdır.

Vücut, tatlandırıcılı şeker ve sakızları,etkili bir şekilde parçalayamadığından, su toplanmasına ve şişmelere sebep olabilir.

Kafanızdan daha büyük olan hiçbir şeyi yemeyin. Hatta göbek salata bile. Çünkü bu her ne kadar zararsız ve son derece düşük kalorili gözükse de, midenizin genişlemesine sebep olur ve bu durumda doymak için daha çok besin tüketmeniz gerekir.

Yavaş yiyin. Böylece hem ne yediğinizi anlayıp, daha zevkli bir şekilde öğünlerinizi tüketiyor olacaksınız, hem de çiğnemeye normalde ayırdığınızdan daha çok zaman ayırmak, stresinizi azaltacak.

Kendinizi yalnız hissederseniz, bir arkadaşınızı aramakta duraksamayın. Unutmayın, besinler açlığınızı gidermek içindir, arkadaşınız olmak için değil.

Doğru nefes alma tekniklerini öğrenmeye çalışın. Çünkü doğru alınmış nefes, sadece yemekten geldiğini zannettiğiniz enerjiyi size sağlar.

Konserve et, çorba ve soslarınızı, buzdolabında soğutun. Böylece bu besinlerde bulunan yağlar, birikir ve yüzeyde toplanır. Böylece bu yağ tabakasını kaldırıp atabilirsiniz.

>>>>Haberin Devamı >>>>>

Cildiniz mat bir görünme sahip, gözlerinizin altı torbacıklarla dolu, bu hafta çenenizde çıkan altıncı sivilce iğrenç başını göstermeye başlamış bile...Güzelliğiniz için uyguladığınız bakım düzenini ciddi anlamda yeniden düşünmenizin zamanı geldi.
Dış müdahalelerle toksinlerden arınmak için yapabileceğiniz çok şey var:

Toksinlerden arınmak için günlük bakım

Makyajınızı temizlemeden asla yatağa girmeyin. Cildinizdeki makyajı temizlemediğiniz takdirde, gün içinde biriken yağlar ve kirler bakterilerin üremesine, böylece kara noktaların oluşmasına neden olur. Sonuç olarak, cildiniz daha hızlı yaşlanmaya başlar. Oysa, temizlenen ve nemlendirilen cilt, siz gece uyurken kendini daha iyi tamir eder ve yeniler.

Cildiniz bir güzellik göstergesi ve dış dünyaya karşı korunma kalkanı olmasının yanısıra, aynı zamanda kendini sürekli yenileyen bir organdır. Cildinizde pütürlenmeler ya da noktalar görmeye başladıysanız, toksinlerden arınmanızın zamanı gelmiş demektir. Hafta bir kez maske ile cildinizi derinlemesine temizleyin, çünkü hücreleriniz kendini yenilerken, gözenekleriniz yağ ve kirlerle dolmaktadır. Çoğu yüz temizleme maskesinin içinde kil ya da çamur bulunur. Bu maddelerin içindeki negatif yüklü iyonlar pozitif yüklü kirleri çekerler, böylece gözeneklerdeki yağlar ve ölü hücre kalıntıları bir bakıma ‘emilir’.

Cildinizdeki gerilimi almak için masaj

Lenf sisteminiz suyu, proteinleri, elektrolitleri ve kan hücrelerini vücudunuzun her yanına taşımaktan sorumludur. Aynı zamanda, vücuttaki toksinleri de lenf düğümlerine taşır. Toksinler burada yön değiştirerek kana karışır ya da terleme yolu ile vücuttan atılır. Bedeninizin toksinlerden arınması için, kendine özgü bir sistemi olsa da, zaman zaman yardıma ihtiyaç duyar. Yüze ve bedene yapılan hafif, rahatlatıcı bir masaj lenf düğümlerini uyararak daha verimli çalışmalarını sağlar, böylece ciltteki sıvı ve toksin birikimi ortadan kalkar. Ayrıca, yorgun görünen cildinize ve altları torba torba olan gözlerinize harika bir biçimde enerji kazandırır.

İşte size birkaç masaj önerisi:

· Parmaklarınızı burun kemiklerinizden yukarıya, gözlerinizin iç kısmına doğru kaydırın, bastırın, tutun, serbest bırakın. Gözlerinizin etrafındaki torbacıkları ve sinüslerinizdeki basıncı azaltmak için bu hareketi defalarca tekrarlayın. Kaldığınız yerden, parmaklarınızı bastırmaya devam ederek göz yuvalarınızın altından yanaklarınıza, oradan boynunuzun sarkmaya meyilli bölgesine kadar inin. Parmaklarınızı içten dışa doğru hareket ettirerek vücudunuzdaki sıvıların daha hızlı akmasını sağlayın. Bu hareketi birkaç defa tekrarlayın.

· Gözlerinizin daha parlak olması için, gözünüzün hemen altındaki kemiğe, gözbebeğinizle aynı hizadaki noktadan hafifçe bastırın, birkaç saniye tutun, ardından serbest bırakın.

· Kan basıncının yükselmesine bağlı olan başağrılarınızı dindirmek ve yüz kaslarınızı rahatlatmak için, kaşlarınızı içten dışa doğru çimdikleyin. Daha sonra, parmaklarınızı aksi yönde yüzünüze bastırarak kaydırın. Parmaklarınızı şakaklarınıza bastırın, birkaç dakika öylece tutun. Ardından bırakın. Aynı hareketi tekrar edin.

>>>>Haberin Devamı >>>>>