Kadın memesi sembolik anlamları olan, psikolojik işlevler üstlenen ve en önemlisi "dişi"liği en iyi şekilde temsil eden organdır. İlk önce "annelik duygularını yansıtan organ" olduğu akla gelir. Ayrıca "beslenme organı" olarak görülebilir. Kadın memesi bereketin sembolüdür. En önemlisi de en belirgin dişilik organıdır. Bir genç kız ergenlik döneminde, çevresinin göğüslerindeki büyümeye ve şekillenmeye olan reaksiyonlarından olgunlaşma safhasını daha bilinçli hisseder. Bilhassa bu safhada yaşanan travmaların ileride kişinin plastik cerrahi yöntemleri ile göğsünün formunu ve büyüklüğünü değiştirme arzusunda rol oynadığı bilinen bir gerçektir. İlginç olan başka bir konu ise memenin emzirme ve cinsel işlevi arasındaki ilişkidir. Bir kadın çocuğunu emzirdiği sürece, memesi kocası için cinsellikte tabudur. Emzirme bitip sütten kesildikten sonra ise meme çocuk için tabu olmaya başlar.
Operasyonlarda hedef dezavantajları azaltmak
Anatomik olarak memenin üçte ikisi yağ dokusundan, üçte biri de meme dokusundan oluşur. Memenin şekli büyüklüğüne, yağ dokusunun miktarına, bağ dokusunun ve derinin elastikliğinin kalitesine bağlıdır. Yaş ve hormonal durum da meme şeklinde etkili bir rol oynar.
Memede sarkma genellikle hamilelik ve süt emzirmeden sonra, çok fazla kilo vermeden veya menopoz döneminin başlamasından sonra meydana gelir. Bu durumlarda deri elastikliğini kaybeder. Meme başı memealtı kıvrımının hizasına ya da daha aşağıya iner. Meme germe diye tanımlanan ameliyatla fazla olan deri çıkarılır ve meme başı optimal pozisyona getirilerek sarkmış meme dokusuna biçim verilir. Bu uygulama için değişik metotlar vardır.
Çok büyük ve ağır memeler sadece estetik bir problem değildir. Bunlar sırt ve omuz ağrılarına neden olur. Sutyen takmaktan dolayı omuzda derin doku ezikleri oluşabilir. Çok büyük memeler erkeklerin dikkatli bakışlarını üstüne çekebilir. Hassas kadınlar kendilerini bu bakışlardan koruyabilmek için göğüslerini içeri çeker veya omuzlarını önde tutar, dolayısıyla duruş rahatsızlıkları ortaya çıkar.
Bütün estetik ameliyatlarda olduğu gibi meme ameliyatlarında da ana hedef, getirebileceği dezavantajları mümkün olduğu kadar aza indirmektir.
Günümüzün modern estetik cerrahi tekniklerine rağmen bu tür ameliyatlar, arkasında görünebilir yara izleri bırakabilir. Bu yara izlerinin fazla dikkat çekmemesi için memeye ameliyat sonrasında güzel bir şekil verilmelidir. Güzel bir meme şeklinin tüm vücut görünümü üzerine pozitif etkisi ile hasta, yara izinin getirdiği dezavantajları çok daha rahat kabullenir.
Meme ameliyatlarında uyulması gereken temel kurallar
Meme ameliyatlarında hastaların beklentilerini ve cerrahın yerine getirmesi gereken ana kuralları şöyle sıralayabilirim.
Ameliyat edilmiş meme doğal güzellikte, kadınsı ve erotik görünüme sahip olmalıdır. Ameliyat neticesinden memnun olmayan hasta genellikle şekil bozukluğundan, asimetriden, projeksiyon eksikliğinden, his kaybından ve doğal olmayan görüntüden şikayetçidir. Bunun üzerine bir de çok dikkat çeken yara izleri gelecek olursa kadının ne kadar mutsuz olabileceğini tahmin etmek güç değildir.
Memenin duyarlılığı ve emzirme fonksiyonu korunmalıdır. Ameliyattan önce özellikle genç hastaların en çok yönelttiği soru, ameliyat sonrası emzirmenin mümkün olup olamayacağıdır. Günümüzdeki modern meme cerrahisinde süt kanallarına koruyucu teknikler uygulanarak bu fonksiyon tamamen korunabilir. Eski, meme başını tamamen çıkardıktan sonra onu yeniden nakletme tekniği çok nadir olarak yaşlı ve çok ağır memesi olan hastalarda uygulanıyor. Genç hastalarda bu tekniğin uygulanması artık tarihe karışmıştır.
Yeni memenin şeklinin kalıcılığı uzun sürmelidir. Çok kilo alıp verme veya hamilelik gibi aşırı vücut değişikliğine sebebiyet veren durumlar olmadığı sürece meme formu ameliyattan sonra fazla değişikliğe uğramamalıdır.
Formu ve büyüklüğü tüm vücut yapısı ile uyumlu olmalıdır. Çok güzel ve çekici görünümlü bir meme, ameliyattan sonra hastaya çok büyük mutluluk verir. Aradan 3-6 ay geçtikten sonra yeni görünüm alışkanlık haline gelir ve eski görünüm unutulur. Daha evvel rahatsızlık vermeyen, meme ile beraber sarkmış olan bir karnın sarkmış görüntüsünün ön plana çıkıp rahatsızlığa yol açması nadir değildir. Bu gibi durumların ortaya çıkabileceği göz önüne alınarak meme ameliyatından evvel hasta ile vücudun muhtemel genel görünümü üzerinde konuşulmalıdır.
MİLLİYET
Kocaeli Üniversitesi'nde görev yapan Yrd. Doç. Dr. Cenk Şen, "Operasyonlarımızın yüzde 10-15'ni oluşturan estetik ameliyatların büyük bölümü burun ve meme üzerine. Erkekler genelde burun küçültme, kadınlar ise meme büyütme ve küçültme talebinde bulunuyor" dedi.
Kadınlarda yüz gerdirme, kaş kaldırma, kulak ve çene düzeltme ile dudak operasyonu talebiyle de sık karşılaştıklarını belirten Şen, burun estetiğinin ise zor bir ameliyat olduğunu söyledi.
Şen, "Burun operasyonlarında genellikle ikinci kez ameliyata gerek duyuluyor. ABD'de burun ameliyatlarının ikinci kez yapılma oranı yüzde 30, bizde ise bu oran çok daha düşük" dedi.
Yrd. Doç. Dr. Cenk Şen, ameliyat için il dışından ve yurtdışından gelen hastalarının da olduğunu dile getirdi.
'Tavşan dudak, kepçe kulak'
Çocuklarda doğuştan 'tavşan dudak, kepçe kulak' diye adlandırılan sorunlar görülebildiğini de değinen Şen, bu tür sorunları bulunan çocukların ameliyatının erken yaşta yapılması gerektiğini belirtti.
Bu durumdaki çocukların psikolojik olarak yaşıtlarından ve çevresinden etkilendiğini dile getiren Şen, "Aileler çocuklarının psikolojik durumunu düşünerek bu operasyonları kesinlikle yaptırmalıdır. Ameliyatın çocuk okula başlamadan önce yapılması daha doğru olur. Çocuk okula başlamadan da bu operasyonlar başarıyla yapılmaktadır" dedi.
Doktorlar, hastaları "liposuction" ve benzeri yöntemlerin obezitenin çaresi olmadığı yolunda uyardı, tek etkili yöntemin sağlıklı beslenmek olduğunu tekrarladı.
2005 yılında en çok yaptırılan estetik ameliyatlar arasında 8. sırada bulunan "liposuction" operasyonlarının 2006 yılında 3. sıraya yükseldiğine dikkat çeken uzmanlar, 2005 yılında İngiltere’de 2099 liposuction ameliyatı yapıldığını, bu rakamın 2006 yılında 3986’ya yükseldiğini bildirdi.
Doktorlar, aynı dönemde yüz gerdirme ameliyatlarının yüzde 44, göz kapağı gerdirme ameliyatlarının yüzde 48 ve kaş kaldırma operasyonlarının da yüzde 50 oranında artış gösterdiğini kaydetti.
Estetik ameliyatı sayısının 2006 yılında 2005 yılına göre 22.041’den 28.921’e yükseldiği ifade edildi.
Geçen yılki estetik ameliyatların yüzde 92’sinin kadın hastalara yapıldığı da açıklandı.
Almanya’da yapılan bir araştırma sonucunda, 9-14 yaş arasında bulunan çocukların yüzde 18’inin estetik ameliyat yaptırmak istedikleri ortaya çıktı. İki bin çocuk arasında yapılan ankette, ankete katılanların yüzde 39’u kendini şişman hissettiğini ve yağlarını aldırmak istediklerini açıkladı. İkinci sırayı burun ameliyatları, üçüncü sırayı göğüs düzeltme ve sırasıyla kulak, göz ve deri ameliyatları izledi.
Britney’e benzemek için
Araştırmayı yapan Prof. Dr. Werner Mang, çocuk yaştakiler arasında estetik ameliyat yaptırmak isteyenlerin hızla arttığına işaret ederek, ‘Vücuda yapılan müdahale, ruhu da etkiliyor. Kaza sonucu ya da doğumdan kaynaklanan orantısızlıkların giderilmesi için estetik cerrahi önemli, ancak çocukların yüzde 10’u Britney Spears ya da Brad Pitt’e benzemek için estetik ameliyat yaptırmak istiyor. Ben bu çocukları ve ailelerini geri çeviriyorum ve bir psikoloğa gitmelerini tavsiye ediyorum’ dedi.
Özgeçmişi araştırılmalı
Yetkililer, Almanya genelinde yılda 800 bin kişinin estetik cerrahiye başvurduğunu, bunlar arasında çocuk yaşta olanların oranının dörtte bir olduğuna dikkat çektiler. İlgililer, ‘Estetik cerrahi olayı yasalarla tam anlamıyla güvence altında değil. Her cerrah bu müdahaleyi yapabilir. O yüzden ameliyat sonrası doğabilecek riskler üzerinde durulmalı, doktorun yılda kaç estetik cerrahi müdahalede bulunduğu, özgeçmişi iyi araştırılmalı’ uyarısında bulunuyor.
İngiltere'de estetik ameliyatlarının son bir yılda yüzde 65 oranında arttığı açıklandı.
Estetik ameliyatlarının artmasının bu ameliyatlara karşı yaklaşım tarzındaki önemli değişime işaret ettiğini belirten uzmanlar, estetik ameliyatlarının artık tabu olarak görülmekten çıktığını, ameliyat olan kişilerin de yeni görüntülerini sunmaktan büyük gurur duyduklarını belirttiler.
İngiliz Estetikçiler Birliği tarafından tutulan istatistikler, kadınların özellikle göğüs, yüz gerdirme ve göz çevresi operasyonları yaptırdığını, erkeklerin ise en çok burun estetiği yaptırdığını ortaya koydu.
Estetikçiler Birliği üyesi hekimlerin, 2004 yılında 16.367, 2003 yılında ise 10.738 estetik ameliyat yaptıkları hatırlatıldı.
İstatistiklerin, İngiltere'deki bir estetik cerrahın yılda ortalama 137 ameliyata girdiğini ortaya koyduğu bildirildi.
Avustralya’nın Perth Hastanesi’nde geliştirilen yanık spreyi, ateş ve kaynar su yanıklarının yanı sıra pigment bozuklukları ve estetik cerrahi yaralarında da mucizevi sonuçlar yaratıyor. Öncelikle vücudun herhangi bir bölgesinden deri alınıyor, daha sonra bu deri yanık bölgeye ağ gibi gerilerek yapıştırılıyor.
Kültür deri hücreleri yaranın üzerine bir sprey yardımıyla püskürtülüyor. Bu teknik sayesinde yanıklar kısa bir sürede iyileşiyor, kalıcı iz azalıyor ve yara enfeksiyon kapmadan iyileşiyor.