Meme küçültme ameliyatları normalden büyük ve sarkmış olan memeleri normal boyutlara ve dikliğine kavuşturmak için yapılan ameliyatlardır. Bu işlem esnasında meme başı etrafındaki koyu renkli kısım (areola) da genellikle küçültülür.
Normalden büyük olan memeler kişiye fiziksel ve psikolojik olarak rahatsızlık veren bir durumdur. Dolayısı ile meme küçültme ameliyatları estetik bir ameliyat olmasının yanı sıra hastaya fiziksel bir rahatlama sağlayacağından aynı zamanda fonksiyonel bir ameliyattır. Çünkü memelerin ağırlığı ile omuzlarda çöküklük, sırt ağrıları ve meme altı bölgesinde terlemeye bağlı kaşıntı ve pişikler oluşmaktadır. Çok iri ve sarkık memeler fiziksel aktiviteleri de kısıtlamaktadır. Meme küçültme ameliyatları sonucunda memelerde birtakım izler kalmakla birlikte, hasta, normal büyüklükte memelere kavuştuğunda bu rahatsızlıklardan kurtulmakta ve fiziksel olarak çok rahatlamaktadır. Bazı genç kızlarda memeler aşırı büyük olabilir (virginal hipertrofi) Bu kişilere erken yaşlarda bile (16-17 yaş) meme küçültme ameliyatları yapılabilir.
Meme küçültme ameliyatları için uygulanan birçok cerrahi teknik mevcuttur. Uygulanacak cerrahi teknik memelerin büyüklüğüne, şekline ve cerrahın tercihine göre değişir. Ameliyatta meme başının kan dolaşımı korunacak şekilde, uygulanan cerrahi tekniğe göre memenin yanlarından ve alt bölgesinden veya yanlarından ve üst bölgelerinden meme dokusu çıkartılarak meme hacmi küçültülür. Meme başları normalde olması gereken meme altı kıvrım hizasına kadar yukarıya alınır. Ameliyat bitiminde meme başı etrafında, meme başından aşağıya dikine uzanan ve meme altı kıvrımında dikişler (Ters T şeklinde) mevcuttur.
Son yıllarda meme altı kıvrımı boyunca kesi yapılmayan vertikal mamoplasti adı verilen cerrahi teknik çok popüler olmuştur. Bu teknikte ters T şeklinde iz yerine meme başından aşağıya sadece dikine bir iz oluşur. Ancak bu teknik çok iri memelerde uygulanamamaktadır. Aşırı büyük olmayan ve deri elastikiyeti iyi olan memelerde biz bu tekniği tercih etmekteyiz.
Meme küçültme ameliyatı esnasında yapılan kesiler sonucunda dikiş hatlarında kaçınılmaz olarak izler oluşacaktır. Bu izler ilk aylarda daha belirgin ve kırmızımsı renkte olmakla birlikte aylar içinde yumuşayacak renkleri beyazlaşacak ve daha az görünür hale gelecektir.
Meme küçültme ameliyatları genel anestezi altında yapılır ve ameliyat ortalama 4 saat sürer. Hasta ameliyatın ertesi günü taburcu edilir. Dikişler arasından içeride birikebilecek kan ve vücut sıvılarını toplamak için yerleştirilen drenler 24 ile 48 saatte çekilir. Hasta 2-3 gün aralıklarla kontrole gelir. Dikişler 10-12. günler arasında alınır. Özellikle dikiş hatların birleştiği köşelerde küçük deri kayıpları, dikiş açılmaları ve akıntılar bu ameliyatlardan sonra sık görülmekle birlikte önemli bir problem oluşturmazlar ve pansumanlarla genellikle 2-3 hafta içinde iyileşirler.
Meme küçültme ameliyatlarından sonra ciddi denecek ağrılar oluşmaz ve ilk bir iki gün boyunca oluşabilecek ağrılar, ağrı kesicilerle kontrol edilebilir. Hastalar dikiş bölgelerinde pansuman malzemeleri olmakla birlikte sporcu sütyeni şeklinde elastik bir sütyen giyerek birkaç gün sonra günlük aktivitelerine ve işlerine dönebilir.
Meme küçültme ameliyatları sonucunda meme başında kısmi duyu kusurları oluşabilir. Ayrıca meme bezlerinin bir kısmı çıkartıldığından ve süt kanallarının bir kısmı kesildiğinden süt verme fonksiyonunda kısmi veya total kayıplar oluşabilir. Bu kayıplar memenin büyüklüğü, sarkıklığı ve uygulanacak cerrahi teknikle de ilişkilidir. Çok nadiren meme başlarına kan dolaşımı bozukluğuna bağlı meme başlarında kısmi yada total deri kayıpları oluşabilir. Meme küçültme ameliyatları bu dezavantajlarına rağmen uygun seçilmiş hastalar için çok yararlı ameliyatlardır. Hastayı bir yükten kurtararak fiziksel rahatlatmasının yanısıra psikolojik olarak da çok olumlu yönde etkilemektedir.
Meme dikleştirme ameliyatı yerçekimi, gebelik, emzirme etkileriyle sarkan memelerin yeniden şekillendirilmesi ameliyatıdır. Özellikle doğum ve emzirmeler sonucunda meme derisi elastikiyetini yitirir. Meme dokusu eski dik formunu kaybeder ve meme başları oldukları yerden daha aşağı bir noktaya inerler. Bazı olgularda meme bezlerinde küçülme ve memelerin içlerinin boşalması görülür. Meme dikleştirme ameliyatlarında amaç memeye yeni bir şekil ve dik bir form kazandırmaktır.
Meme başı çevresindeki koyu renkli alan (areola) geniş ise bu ameliyatla daraltılabilir. Ayrıca gebelik sonrasında meme bezleri küçültülüp içi boşaldıysa bu dikleştirme işleminde silikon meme protezleri de yerleştirilerek meme hacmi ve gerginliği arttırılabilir.
Meme dikleştirme ameliyatlarında birçok farklı teknik uygulanabilir. Uygulanacak cerrahi teknik memelerin büyüklüğüne sarkmanın derecesine, derinin elastikiyetine ve cerrahın tercihine göre değişiklik gösterir. Hafif sarkma olan kişilerde sadece memebaşı etrafında iz kalacak şekilde yapılan cerrahi girişimler yeterli olabilmektedir. Ancak daha fazla sarma olan kişilerde meme küçültme ameliyatlarında olduğu gibi meme başı çevresinde ve meme başından aşağı doğru uzanan dik bir kesi izi oluşacaktır. Nadiren ileri sarkma olan vakalarda ise meme altı kıvrımında da kesi ve dikişler gerekebilir. Bu durumda ters T şeklinde bir iz oluşacaktır.
Meme dikleştirme ameliyatlarında sarkmış ve elastikiyetini yitirmiş derinin çıkartılmasının yanısıra meme bezine yeni şekil ve form vermek için birtakım toplayıcı ve asıcı dikişler konur.
Eğer meme hacmi küçülmüş ve memelerin içi boşalmış ise aynı seansta meme bezinin altındaki göğüs kası altına silikon meme protezleri yerleştirilebilir. Meme protezleri hem memelerin dikliği ve gerginliğini arttıracak hem de meme üstündeki bölgede kalıcı bir dolgunluk oluşturacaktır.
Meme dikleştirme ameliyatlarında yapılan kesiler sonucunda dikiş hatlarında kaçınılmaz olarak izler oluşacaktır. Bu izler ilk aylarda daha belirgin ve kırmızımsı renkte olmakla birlikte aylar içinde yumuşayacak, renkleri beyazlaşacak ve daha az görünür hale gelecektir. Ancak bu izler sütyen ve bikini içinde kalan izlerdir.
Meme dikleştirme ameliyatları genel anestezi veya lokal anestezi altında yapılır ve ortalama 3 saat sürer. Hasta ameliyattan sonra genellikle aynı gün taburcu edilir. Hasta 2-3 gün aralıklarla kontrole gelir. Dikişler 10-12. günler civarında alınır.
Meme dikleştirme ameliyatlarından sonra ciddi ağrılar oluşmaz. Ancak dikleştirme ile birlikte silikon meme protezleri kas altına yerleştirilmişse özellikle ilk birkaç gün kol hareketlerinde ağrılar oluşabilir. Bu durumda ağrıyı kontrol etmek için kuvvetli ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar kullanılır. Hastalar sporcu sütyeni şeklinde elastik bir sütyen kullanarak birkaç gün içinde işlerine ve günlük aktivitelerine rahatlıkla dönebilmektedirler.
Meme dikleştirme ameliyatları sonucunda meme başında duyu kaybı oluşması ihtimali çok düşüktür. Meme dikleştirme ameliyatları emzirme fonksiyonunda bir kayıp oluşturmaz. Ancak bu ameliyat sonucunda kalıcı izler oluşmaktadır. Bu nedenle cerrahın ameliyat öncesinde hastaya bu izleri ve elde edilecek sonucu detaylı olarak açıklaması çok önemlidir. Çünkü az miktarda sarkması olan memelere böyle izlerin verilmesi hastanın kazandıkları ve kaybettikleri değerlendirildiğinde uygun olmayabilir. Ancak ileri deformasyon olan memelerde elde edilecek sonuç izlere rağmen hasta için çok daha tatminkar olacaktır.
Meme büyültme operasyonu meme dokusu altına yerleştirilen meme protezleri ile meme hacminin artırılmasıdır. Bu girişim yapısal olarak küçük memeler için ya da doğumdan sonra küçülmüş ve içi boşalmış memeler için uygulanabilir. Küçüklüğü yanında eğer memelerde sarkma mevcut ise bu işlem mastopeksi (meme dikleştirme) ile kombine edilebilir. Memedeki sarkma sonucu eğer meme ucu meme altındaki kıvrımın altına inmiş ise sadece meme protezi konulması bu sarkmayı önleyemeyeceğinden birlikte meme dikleştirici girişimlerin de yapılması gerekir.
Meme büyültme operasyonlarında silikon meme protezleri kullanılmaktadır. Bunların içi jöle kıvamında silikon olanları ve içi tuzlu su ile doldurulabilen tipleri mevcuttur. Her iki tip protezin de dış kabukları aynı silikon materyalden oluşmaktadır. Ayrıca protezlerin round (yuvarlak) ve naturel (gözyaşı damlası şeklinde) tipleri de mevcuttur. Son yıllarda jel protezlerin “Cohesive” jel tipleri üretilmiş ve kullanılmaktadır. Bu protezlerde dış kabuk yırtılsa bile jel silikon dağılmamakta ve şeklini muhafaza etmektedir.
Meme büyültme operasyonlarında meme protezleri 3 farklı giriş yerinden yerleştirilebilir. Meme altı kıvrımlarından yapılan 4-5 cm’ lik kesi ile, meme ucundan yapılan kesi ile ya da koltuk altından yapılan kesi ile protez yerleştirilebilir. Yapılacak kesinin yeri cerrahın tercihine, hastanın isteklerine ve kullanılacak protezin tipine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Silikon meme protezleri yapılan kesi yoluyla meme dokusunun altına ya da meme altında bulunan göğüs duvarı kasının (pektoralis majör) altında hazırlanan bir boşluğa yerleştirilebilir.
Meme protezinin büyüklüğüne, dolayısıyla oluşacak memenin büyüklüğüne karar verirken hastanın istekleri de göz önüne alınmakla birlikte göğüs duvarının yapısı ve genişliği en önemli belirleyici faktörlerdir. Bunun için göğüs duvarında memelerin olması gereken bölgenin çapı ölçülerek, bu çapa uygun protezler seçilmelidir. Bu çaptan daha büyük çaplı protezler üstte ve yanlarda taşmalara neden olacak ve tabii bir sonuç elde edilemeyecektir. Unutulmamalıdır ki en güzel sonuçlar ameliyat olduğu belli olmayan tabii sonuçlardır.
Meme büyültme ameliyatları ortalama 1.5-2 saat sürer. Ameliyat genel anestezi veya sedasyon altında yapılmakta ve birkaç saat sonra ya da ertesi gün hasta taburcu edilebilmektedir. Ameliyat sonrası kol hareketleri ile ortaya çıkan ağrı için ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar kullanılmaktadır. Hastalar genellikle birkaç gün içinde işlerine dönebilmekle birlikte 3 hafta süreyle ağır şeyler kaldırmaması ve kollarını yukarıya kaldırmaması önerilmektedir. Yüzme, tenis gibi sporlara ise 3 haftadan itibaren başlanabilir. Ameliyat sonrası memelerde oluşan sertlikler birkaç hafta içerisinde kaybolur ve memeler tabii yumuşak kıvamına ulaşır.
Meme protez ameliyatlarının en önemli komplikasyonu kapsül kontaktürü denilen durumdur. Kapsül kontaktürü protez etrafında vücudun oluşturduğu destek dokusunun memenin şeklini bozması aşırı sert bir kıvamda ele gelmesidir. Bu ihtimal bazı faktörlere dikkat edilerek en aza indirilebilir. Uygun büyüklükte protez konulması, protezin kas altına yerleştirilmesi, ameliyatta temiz ve kansız çalışma kapsül kontaktürü ihtimalini azaltacaktır. Bütün bunlara rağmen çok küçük bir yüzdede (%1-2) ciddi düzeyde kapsül kontaktürü gelişebilir. Bu durumda ikinci bir ameliyatla oluşan sert kapsül çıkartılıp aynı protezler tekrar yerleştirilir. Günümüz teknolojisinde meme protezlerinin patlaması ya da yırtılması hemen hemen hiç rastlanmayan durumdur. Bu durum olsa bile dağılmayan jel protezler (cohesive jel) kullanıldığından hasta için herhangi bir problem oluşmamaktadır.
Meme protezleri çok uzun yıllar kullanılabilir. Herhangi bir problem oluşmadıkça değiştirilmeleri gerekmemektedir.
Liposuction (vakumla yağ alma) ile vücut şekillendirmesi bölgesel olarak toplanmış fazla yağ birikimlerini uzaklaştırma tekniğidir. Bu teknikle kollar, diz, alt bacak, gövde,sırt, meme, boyun, çene altına ve daha sıklıkla kalçalar, dış uyluk, iç uyluk, ön uyluk, kalça yanları ve karın bölgesindeki yağ toplanmaları uzaklaştırılır ve bu bölgelere yeni şekil verilir.
Bundan yirmi yıl öncesine kadar vücuttaki yağ toplantılarının şekillendirilmesi cerrahi kesiler yapılarak gerçekleştirildi. Bunun sonucu ise istenmeyen yara izleri oluşur bu durum hastaları mutsuz kılardı. Küçük deliklerden girilerek, yağın vakum ile alınması böylece vücut şeklinin düzeltilmesi plastik cerrahide çığır açmıştır. Kesisiz ve dolayısıyla, izsiz bir yöntemin gelişmesi hastaları ve doktorları çok mutlu etmiştir.
AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME :
Eğer liposuction düşünüyorsa kişinin atması gereken ilk adım bir plastik cerraha danışmaktır. Hasta, arzulanan sonucun kusursuzluk değil düzeltme olduğunu akılda tutarak cerrahi sonrası iyi görünme ve iyi hissetme konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır.
Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli faktörlerden biri duygusal dengedir. Liposuction vücut hatlarınızın şeklini düzeltebilir fakat hayat şeklinizi değiştiremez. Estetik cerrahi görünümünüzü düzeltebilir ve kendinize olan güveninizi tazeleyebilir fakat gerisi size bağlıdır.
Liposuction diyet ve egzersiz yoluyla sağlanabilecek kilo kaybı yerine uygulanabilecek bir yöntem olmadığı gibi şişmanlık için de çare değildir. Dikkatle değerlendirilip seçilmiş vakalar için uygun bir cerrahi tekniktir. Cerrahınız size liposuction yerine veya onunla birlikte deri ve yağ dokusunun kesilerek çıkarıldığı bir ameliyat önerebilir (Dermolipektomi).
Liposuction ile vücut şekillendirmenin başarısındaki sır, bu teknikle emilen yağlarla birlikte yağ hücreleri ve yağ reseptörlerinin bir kısmının (%50 civarı) alınması böylece bu bölgelere eskisi gibi aşırı yağ toplanamamasında yatmaktadır. Vücut şekillendirmesi planlanırken, bölgesel yağ toplanma odaklarının tümünün değerlendirilmesi ve liposuction yapılacak bölgelere hepsinin dahil edilmesi başarı için en önemli yaklaşımlardan biridir.
Cerrahinin muhtemel riskleri ve liposuction ile ilgili özel zorluklardan haberdar edilmiş olmanız gerekmektedir ( Örn: Bazen aşırı yağ fazlalığı olan vakalarda ikinci bir ameliyat gerekebilir). Enfeksiyon veya lokalize kan birikimi gibi ameliyat sonrası komplikasyonlar sık değildir ve tedavi edilebilirler. Komplikasyon riski iyileşme dönemindeki takiplerde cerrahınızın önerilerine uyarak azaltılabilir.
AMELİYAT YÖNTEMİ:
Liposuction yapılacak bölgelerde yağın çekilmesi
1- Kuru teknik
2- Wet teknik (yaş teknik)
3- Superwet teknik (çok yaş teknik)
4- Tümessan teknik olmak üzere dört şekilde yapılabilir.
Liposuction günümüzde superwet ve tümessan teknikle yapılmaktadır. Bu yöntemlerle vücut içerisine sıvı ve ilaçlar verilerek kanama, ağrı gibi durumların olmaması sağlanır ve yağ hücrelerinin çok daha kolay emilmesi sağlanılır.
Liposuction, kilosu ve vücut yapısı nispeten normale yakın vakalarda oransız olarak genişlemiş kalça, kalça yanları, uyluklar, karın, bel civarını inceltmek için uygulanır. Bu değişikliklerle birlikte kollardaki, baldırlardaki, dizlerdeki, göğüs üstündeki, çene altındaki yağların uzaklaştırılması sıklıkla aynı ameliyatta yapılabilir.
Yöntemin kapsamı arzulanan değişikliklerle ve cerrahınızın uygun gördüklerine bağlıdır. Cerrahınızın önerisine göre ayaktan tedavi merkezinde out-patient olarak veya hastaneye yatarak ameliyat edilebilirsiniz.
Liposuction, tedavi edilecek bölgenin uyuşturulduğu lokal anestezi altında veya genel anestezi ile yapılabilir. Anestezi uygulamasından önce gerginliği yatıştırmak için medikasyon verilir. Sedatif (yatıştırıcı) lokal anestezik ameliyat esnasında rahat olmanızı sağlayacaktır. Eğer genel anestezi uygulandıysa tüm ameliyat boyunca uyuyacaksınız.
Ameliyat, liposuction uygulanacak bölgeye yapılan yaklaşık 0.3 cm. lik kesi ile başlar. Künt uçlu, ucuna yakın ufak delikleri olan ince boru şeklindeki kanül kesi yerinden geçirilir. Dıştaki uca emici ünite bağlanır. Cerrah kanülü deri altı dokusunda, uzaklaştırılacak yağ miktarını ayırarak kullanır. Yüksek vakum basıncı yaratılır ve yağ dışarıya emilir. Bazen istenmeyen tüm yağ depozitelerini uzaklaştırabilmek için ulaşım sağlamak için ilave kesi gerekebilir.Kesi küçük ve sıklıkla gizlenmiş nedbe bırakacak şekilde bir kaç dikişle kapatılır.
Ameliyatı takiben tüm tedavi edilmiş sahaya alttaki dokunun şekline pürüzsüzce uyum sağlayacak şekilde derinin çekmesini hızlandırmak için sarkmamış derisi olanlarda streç çorap diğerlerinde ise elastik sargılarla bir bandaj uygulanabilir. Ameliyat sahasında çürüme ve şişmeyi azaltmak için sıkı baskı sağlayan bu yöntemle özel korseler üç hafta kullanılır. Ameliyatın kapsamına bağlı olarak, işlem 45 dakikadan 3 saate kadar hatta daha uzun sürebilir.
AMELİYAT SONRASI :
Cerrahi sonrası bir kaç gün ağrı kesicilere cevap veren çok hafif ağrı olabilir. Uyuşukluk hafif ağrılar bir süre daha devam edebilir. Yürüyüşler bu şikayetlerin çabuk kaybolmasına yardımcı olur.
Hastaneye yatırılmış hasta genellikle ameliyattan bir gün sonra çıkartılacaktır, bazı istisna durumlarda bu süre uzayabilir. Koruyucu bantlar genellikle ameliyatın ilk haftasında açılır. Korsenin 2-3 hafta daha kullanılması önerilir. Biraz şişlik ve çürüme oluşacaktır ve tamamen kaybolmaları 4 hafta sürecektir
Ameliyat öncesi genellikle "sellülit" olarak adlandırılan deri gamzelenmesi gibi yüzey kusurları varsa ameliyat sonrası azalacak fakat tamamen kaybolmayacaktır
Otoplasti genellikle kepçe kulakları başa daha yaklaştırmak, eksik kıvrımlarını şekillendirmek veya büyük kulakları küçültmek amacıyla yapılır. Bu operasyon genellikle 6 yaşından itibaren yapılmaktadır.
Birçok cerrah, çocukların kepçe kulakları hakkındaki hissi sorunlarına ebeveyinlerin duyarlı olmalarını önermektedir; çocuğunuz değişiklik isteyene kadar cerrahi için ısrar etmeyiniz. Kulaklarının şeklinden rahatsızlık duyan ve cerrahi isteyen çocuklar genellikle işlem sırasında daha uyumlu olmaktadırlar. İlk görüşmede doktor hastanın durumu değerlendirir ve en etkili tekniği önerir.Ayrıca cerrahi müdahale için nasıl hazırlanılması gerektiğini açıklar.
AMELİYAT İŞLEMİ NEREDE YAPILACAK:
Otoplasti genellikle outpatient (ayaktan cerrahi tedavi) olarak yapılmaktadır; bazen doktorunuz müdahalenin hastahanede yapılmasını önerebilir, böyle bir durumda hastanede bir gece geçirebilirsiniz.
ANESTEZİ ŞEKLİ:
Çocuğunuz küçükse doktorunuz genel anestezi önerebilir, böylece çocuğunuz operasyon boyunca derin bir uyku içinde olacaktır. Daha büyük çocuklar veya erişkinler için doktorunuz bir sedatif ile kombine ederek lokal anesteziyi tercih edebilir. Bu durumda hasta uyanık ancak gevşemiş olacaktır.
AMELİYAT YÖNTEMİ:
Otoplasti ameliyatı 1.5-2 saat sürer. Komplike olgular daha uzun sürebilir. Kulaktaki probleme göre ameliyat tekniği değişebilir. Genellikle kulak arka yüzünden yapılan kesi ile kıkırdak dokuya ulaşılır. Kıkırdak dokudan bazen bölümler çıkarılır veya doku çıkarılmadan kıkırdak üzerinde hafifçe törpülenerek kulağa şekil verilir.
Anatomik kıvrım yapısı bozulmadan kulak geriye doğru katlanır. Ayrıca yeniden açılmaması için kalıcı dikişler konur.
En son cilt dikişleri konur. Bu ameliyatta kulağın arka planından yapılan kesiyle çalışıldığı için daha sonra hiçbir izle karşılaşılmaz. Hastaya hafif baskılı bandaj uygulanır.
AMELİYAT SONRASI:
Erişkinler ve çocuklar ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kalkıp dolaşabilir ve eve gidebilirler. Hastanın başı, ameliyatın sonunda şekillenme ve iyileşmeyi kolaylaştırmak için sarılacaktır. Kulaklar birkaç gün ağrıyabilir ancak bu şikayet ilaçlarla yatıştırılabilir.
2-4 gün sonra bu sargı çıkarılarak daha hafif bir pansuman ile baş sarılacaktır. Bu sargıların da çıkarılmasından sonra özellikle geceleri kullanmak üzere kafa bantı önerilir. Bu bandın gündüz de kullanılması kulağın şeklinin daha iyi muhafazasına yardımcı olacaktır. Dikişler genellikle bir hafta içinde alınır veya kendiliğinden eriyen dikişler kullanılabilir. Kulağın büküleceği herhangi bir aktiviteden 1.5 ay kadar kaçınılmalıdır. Erişkinlerin çoğu işlerine aşağı yukarı 10 gün içinde dönebilir. Çocuklar yaklaşık 7 gün sonra okula gidebilir, ancak aktivitelerde dikkatli olmaları gerekir.
Kulağın büküleceği herhangi bir aktiviteden bir buçuk ay kadar kaçınılmalıdır. Erişkinlerin çoğu işlerine aşağı yukarı on gün içinde dönebilir. Çocuklar yedi gün civarı bir sürede okula gidebilirler,ancak aktivitelerde dikkatli olmaları gerekir. Çocuğunuzun öğretmeninden bu konuda birkaç hafta boyunca çocuğunuza göz kulak olması yönünde yardım isteyebilirsiniz.
DİĞER KULAK ŞEKİL BOZUKLUKLARI:
Kepçe kulak dışında,ameliyat ile düzeltilebilecek başka kulak problemleri de vardır. Bunlar arasında "Lop Ear" kulak üst kesimi aşağı ve öne kıvrımlı ise, “Cup Ear” çok küçük kulak ve "Shell Ear" dış kenardaki kurvatur, doğal kıvrım ve çizgilerin kaybolduğu kulak sayılabilir. Ayrıca büyük kulak memelerine yönelik işlemler de yapılabilir. Yine ek olarak doğuştan veya bir kaza sonrası kulağını kaybedenler için yeni kulak yapılabilir. Bazen orijinal problemden daha kötü olan bir skar kalabilir.
Kendi probleminizle ilgili olarak cerrahinin etkinliğini doktorunuza sorunuz.